Göz Hastalıkları
19 Aralık 2024

İdari Sorumlu                                                            
Uzm. Dr. İnayet ANDI                                      

Eğitim Görevlileri
Doç. Dr. Aysu ARSLAN

Uzman Doktor Listesi   

Uzm.Dr.

İNAYET ANDI

Uzm.Dr.

TUĞBA GENÇAĞA ATAKAN

Uzm.Dr.

YUNUS BULĞU

Uzm.Dr.

MERYEM KÖKSAL

Uzm.Dr.

SÜMEYRA KÖPRÜBAŞI

Uzm.Dr.

AMBER ŞENER KÜKNER

Uzm.Dr.

HAMZA SEZGİN

Uzm.Dr.

GÖZDE BIÇAKLIOĞLU

Uzm.Dr.

EMİRHAN ÖZKUL

Uzm.Dr.

BERİN GÜL AY ÇAKIR

Uzm.Dr.

TUNA OZAN DOĞAN

Uzm.Dr.

MUSTAFA YÜCEL

Uzm.Dr.

FİLİZ İMADOĞLU

Uzm.Dr.

ASENA ÖMEROĞLU

Uzm.Dr.

ALİ SAFA BALCI

Uzm.Dr.

MUHAMMED FATİH SATILMAZ



Asistan Doktor Listesi 

Asst. Dr.

AYŞE ÖZSOY

Asst. Dr.

EMINE BÜŞRA ZİYREK

Asst. Dr.

CEREN NUR İŞCAN

Asst. Dr.

BÜŞRA GÖZTOK

Asst. Dr.

ABDULLAH YÜCEL

Asst. Dr.

AHMET ALPEREN KARATAŞ

Asst. Dr.

EYYÜP GİRAY

Asst. Dr.

MUHAMMED CİHAD ERBAŞ

Asst. Dr.

BÜŞRA TURAN

Asst. Dr.

RAVZA KARAKAYA

Asst. Dr.

ALİ TARHANA






         













            

           


           Kliniğimiz Çekmeköy Devlet Hastanesi (Ek Bina-5. Kat), Sancaktepe Şehit Prof.Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Ana Bina-1. Kat) ve Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nde (Ek Bina-F8) muayene hizmeti vermektedir. Göz ameliyatları ve film çekimleri Çekmeköy Devlet Hastanesi’nde (Ek Bina) yapılmaktadır.

          Göz hastalıkları kliniğimizde son model cihazlarla görme keskinliği ve göz muayenesi yapılmaktadır. Tanı ve tedaviye yönelik olarak Otorefraktometre, Tonometri, Fakometri, Optik Kohorens Tomografi (OCT), Biyometri, Kornea Topografisi, Speküler Mikroskopi, Bilgisayarlı Görme Alanı, Ultrasonografi, Nd-YAG Lazer, Argon Lazer, cihazları mevcuttur.


Hastanemizde;

·         *Katarakt Ameliyatları

·         *Retina Ameliyatları (Vitrektomi)

·         *Göz İçi Enjeksiyonlar

·         *Glokom Ameliyatları

·         *Şaşılık Ameliyatları

·         *Kornea Nakli Ameliyatları

·         *Keratokonus Ameliyatları (Çapraz Bağlama-Cross Linking)

·         *Göz Yaşı Kanal Tıkanıklığı Ameliyatları 

·         *Göz Kapağı Ameliyatları

·         *ROP Muayenesi (Prematür doğan bebekler için)

·         *Üveit Muayenesi

·         *Kontakt Lens Muayenesi

·         *Blefarospazm Tedavi ve Takipleri

·         *Çocuk Hasta Muayene ve Taramaları yapılmaktadır.

goz1

goz2

 

Retina Hastalıkları Ve Vitroretinal Cerrahi

Diyabetik Göz Hastalığı

                Diyabetik göz hastalığı, diyabetin göz sağlığını etkileyen önemli bir komplikasyonudur. Diyabet, özellikle gözün retina tabakasında kan damarlarına zarar vererek diyabetik retinopatiye yol açabilir. Bu durum, başlangıçta belirti vermeden başlayabilse de zamanla görme kaybına neden olabilir. Diyabetik göz hastalığının tanısında detaylı bir göz muayenesi yapılır. Göz bebeğinin büyütülerek retina damarlarının incelendiği fundus muayenesi, tanıda önemli bir rol oynar. Görme keskinliği testi, optik koherens tomografi (OCT) gibi ileri görüntüleme yöntemleriyle retina detaylı bir şekilde analiz edilir. Ayrıca, flöresein anjiyografi gibi özel testler de kan damarlarındaki sızıntıları ve hasarı gözlemlemek için kullanılır. Diyabetik göz hastalığında tedavi, hastalığın evresine göre değişiklik gösterir. Erken evrede düzenli göz muayeneleri ve kan şekeri kontrolü tedavinin temelini oluşturur. İleri evrelerde ise göz içi enjeksiyonlar, lazer tedavisi veya vitrektomi ameliyatı gibi tedavi yöntemleri gerekebilir. Göz içine uygulanan enjeksiyonlar, retina damarlarındaki sızıntıları azaltarak görme kaybını yavaşlatabilir. Lazer tedavisi, retina üzerindeki anormal damar oluşumlarını engelleyebilirken, vitrektomi cerrahisi retinadaki kanamaları temizleyip retinayı yeniden stabilize eder. Diyabetik göz hastalığında düzenli takip hayati önem taşır. Diyabet hastalarının yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırmaları önerilir. Hastalığın ilerlemesini kontrol altına almak için kan şekeri, tansiyon ve kolesterol gibi değerlerin de düzenli olarak izlenmesi gereklidir. Takip sürecinde gözdeki değişimler yakından gözlemlenerek erken müdahale şansı sağlanabilir, bu da hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada kritik rol oynar.


Sarı Nokta Hastalığı
                Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu), merkezi görmeden sorumlu olan retina bölgesinde meydana gelen bir bozukluktur ve genellikle yaşla ilişkilidir. Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (YBMD) olarak da adlandırılan bu hastalık, 50 yaş üstünde daha sık görülür ve ilerleyici görme kaybına yol açabilir. Makula bölgesinde oluşan bu hasar, özellikle detaylı görme gerektiren okuma, yazma ve yüz tanıma gibi aktiviteleri zorlaştırır. Sarı nokta hastalığının teşhisi için yapılan muayenelerde, fundus muayenesi ile makula bölgesi incelenir ve retina üzerindeki değişimler gözlenir. Optik koherens tomografi (OCT) ile retinanın detaylı kesitleri alınarak makuladaki olası bozulmalar tespit edilir. Flöresein anjiyografi ile retina damarlarında sızıntı veya anormal damar oluşumu olup olmadığı belirlenir. Bu testler, hastalığın türünü ve evresini anlamak için önemli bilgiler sağlar. Sarı nokta hastalığında tedavi, hastalığın kuru veya yaş tipte olmasına göre farklılık gösterir. Kuru tip, daha yavaş ilerler ve henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte antioksidan vitaminler ve çinko desteği önerilir. Yaş tip sarı nokta hastalığında ise göz içine enjeksiyonlarla anormal damar oluşumları kontrol altına alınır, bu da görme kaybının ilerlemesini yavaşlatabilir. Fotodinamik terapi ve lazer tedavisi gibi yöntemler de tedavi seçenekleri arasında yer alır ancak yaş tipte etkili sonuç veren tedavi genellikle enjeksiyonlardır. Sarı nokta hastalığında düzenli göz muayenesi ve takip oldukça önemlidir. Hastalar, evde Amsler grid testi gibi basit yöntemlerle görme değişikliklerini kontrol edebilir. Bu sayede, hastalıkta ani bir ilerleme olursa erken fark edilebilir ve hızlıca tedavi uygulanabilir. Yılda en az bir kez göz muayenesi önerilir, bu sayede makuladaki değişimler yakından takip edilerek görme kaybının önüne geçilebilir.


Diğer Retina Hastalıkları ve Vitrektomi

           Diğer retina hastalıkları, retinal delik ve yırtıklar, retina dekolmanı (retina ayrışması), sarı nokta üzeri zar oluşumu (epiretinal membran), makula deliği gibi çok çeşitli hastalıklardır. Bu hastalıkların bir kısmında lazer fotokoagulasyon gibi küçük işlemler gerekirken önemli bir kısmında ise ileri vitrektomi cerrahileri uygulanabilmektedir.

Kornea
          Kornea hastalıkları, gözün saydam tabakası olan korneanın yapısında bozulmalara yol açarak görme kaybına neden olabilir. Keratokonus, Fuchs endotelyal distrofisi, kornea yaraları ve enfeksiyonlar gibi hastalıklar, genetik faktörler, enfeksiyonlar ve yaralanmalar sonucu ortaya çıkabilir ve genellikle bulanık görme, ışık hassasiyeti, ağrı ve kızarıklık gibi belirtiler gösterir. Keratokonus hastalığında kornea incelerek konik bir şekil alır ve görme bozukluğu ortaya çıkar. Keratokonus hastalığı 40 yaşına kadar ilerleyebilir. Keratokonusun ilerlemesini durdurmak ve korneayı güçlendirmek amacıyla çapraz bağlama (Cross-Linking) tedavisi uygulanabilir. İleri aşamalarda görmeyi ciddi şekilde etkileyen bu durumlarda kornea nakli (keratoplasti) tedavi seçeneği olabilir. Kornea nakli, hasarlı kornea dokusunun bir bağışçıdan alınan sağlıklı dokuyla değiştirilmesidir.

Göz Kapağı ve Kanalı Hastalıkları
             Kapak kenarı iltihabı (blefarit), arpacık (hordeolum), şalazyon, kapak tümörleri (iyi ve kötü huylu), ksantelazma (kolesterol ve yağ içeren, sarı cilt altı lezyonlar), ektropion (kapak kenarının dışa dönmesi), entropion (kapak kenarının içe dönmesi), ptozis (göz kapağı düşüklüğü), blefarospazm (gözün çevresindeki kasın istemsiz kasılması), yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması, yaşlanma ile kaşta ve üst göz kapağında düşme, ciltte bollaşma ve sarkma gibi göz kapağı hastalıkları hastalığın nedenine göre ilaç ya da ameliyatla tedavi edilmektedir.

             Göz kanalı tıkanıklığı, gözyaşlarının buruna doğru akmasını engeller, bu da gözde sürekli sulanma ve çapaklanma yapabilir. Bebeklerde bu tıkanıklık doğuştan olabilir ve çoğunlukla kendiliğinden geçer. Yetişkinlerde enfeksiyon, sinüzit veya yaşlanma nedeniyle tıkanıklık gelişebilir. Bu durumda gözde sürekli sulanma, şişlik ve bazen iltihap görülür. Erişkinlerde poliklinik ortamında lavaj yapılarak tanı konabilir. Tedavi, tıkanıklığın şiddetine bağlıdır. Bebeklerde 1 yaşına kadar masaj ve 1 yaşından sonra sondalama etkili olabilirken, yetişkinlerde DSR ameliyatı gerekebilir. DSR ile gözyaşı kesesi ve burun arasında yeni bir kanal açılır, böylece gözyaşı akışı sağlanır.

Prematüre Retinopatisi (ROP)
                Prematüre retinopatisi (ROP) erken doğan düşük doğum tartılı bebeklerin en önemli sağlık sorunlarından biridir ve kalıcı körlüğe sebep olabilir. Bu bebekler retina damar gelişimi tamamlanmadan doğarlar. Bebek doğduktan sonra damar gelişimi devam eder, ancak prematüre bebekleri yaşatmak için yüksek konsantrasyonlarda verilen oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine sebep olabilir ve prematüre retinopatisine yol açabilir. Gebeliğin 32. haftasından önce doğan, 1500 gr altındaki bebekler ROP için daha fazla risk taşımaktadırlar ve retina damarlanmaları tamamlanana kadar takip edilmelidirler. Prematüre retinopatisi doğumdan sonra en sık 6-8. haftalarda ortaya çıkar. Bu yüzden doğumdan sonraki 4. haftada veya 31-32. doğum haftasında ilk muayene yapılmalıdır. Retina damarlanması tamamlanana kadar retinopatinin evresine göre 1-2 hafta aralarla göz dibi muayenesi tekrarlanmalıdır.


Glokom (Göz Tansiyonu)

             Glokom, göz içi basıncının artması sonucu optik sinirin zarar görmesiyle ortaya çıkan ve tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olabilen bir göz hastalığıdır. Genellikle sinsi bir hastalık olarak bilinir çünkü erken evrelerde belirgin bir belirti vermez. Görme kaybı, genellikle görüş alanının çevresinden merkeze doğru ilerler ve hastalık geç fark edildiğinde kalıcı hale gelebilir. Glokom tanısında, göz içi basıncını ölçmek için tonometri, optik sinirin incelenmesi için OCT ve görme alanı testleri yapılır. Tedavide genellikle göz içi basıncını düşürmeye yönelik damlalar kullanılır. Damlalar yeterli gelmezse lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir. Glokomun türüne göre acil müdahale gerekebilirken, bazı glokom türlerinde düzenli göz kontrolleri ve tedavi uyumu ile hastalık yönetilebilir. Glokomun neden olduğu görme kaybı geri döndürülemez, bu nedenle erken tanı ve tedaviye başlamak oldukça önemlidir.